İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu Haber Türk’ten Gazeteci Mehmet Akif Ersoy’un sorularını yanıtlıyor.
Ekrem İmamoğlu’nun açıklamaları şu şekilde:
“ADALET BAKANI İDDİANAME YAZAR GİBİ KONUŞTU”
“Bir konu vardır, sorarsınız. Böyle bir yaftalamak, karalamak üzerine saldırı. ‘Bir şey bulduk Ekrem’e nasıl zarar veririz?’ diye girişim yapıldı. Ekrem İmamoğlu ile İBB ile bir ilgisi yok. Tabii bir iş öyle olmaması gerekirdi. Anlatılana göre o gün yapılan tapu işlemi var. İşlemde verilen kapora süreci var. Orası bir hukukçunun ofisi. Hukukçunun bunu servis etmesi meselesi var. Adalet Bakanı çıktı, iddianame yazar gibi konuştu. Bu işlerde en son Adalet Bakanı konuşur. Birkaç saat ara vermeden sağolsun iddianameyi yazdı. Orada tapu işlemi öncesi bir olay var. Usül açısından hatalı, eksik. Günün sonunda ben şurasındayım meselenin topyekün saldırı düzeni içerisinde Ekrem İmamoğlu’na bir leke sıçratalım. İl başkanı da süreci yeni öğrendi. Muhtemelen bu burada bitmez. Bir leke atıyorlar. Bizim hakkımızda dava açıldı, bekliyor duruyoruz. İstinafta yatıyor, bakalım hayırlısı.
“SAHA ŞU ANA KADARKİ EN POZİTİF SAHA”
Siyasete girdiğimden bu yana 15 seçimi gözlemledim. Kendi seçimim olarak 4. seçimim bu. Kendi namına şunu söyleyebilirim. 4 seçimim içerisindeki gördüğüm en pozitif saha. Vatandaşımız bütün kötülüklere rağmen, seçimi iptal etmelerine rağmen. Çaldı dediler çalan yok. Hırsız dediler hırsız yok. Terörist dediler bir tane yok. Buna rağmen seçim iptal edildi. Biz demokrasi tarihine geçen bir seçim daha yaşadık. Bu seçim benim 4 seçim içindeki en pozitif saha. En moral bulduğum sahayı yaşıyorum. Pazarlara çok spontane giriş yapıyorum. Arkadaşlara diyorum ki ‘gideceğimiz ilçelere bile ilçe başkanının, adayın bile haberi olmasın’. Bir pazara çat diye sokak arasından giriyoruz. Bir tarafa başlıyoruz yürümeye. Pazar ziyaretlerim 1-1,5 saat sürüyor. Allahıma şükürler olsun en organik sınav yeri. Çok gururluyum. Milletimize güzel şeyler hissettirmişiz. Bir aşama sonrası için bundan sonraki sorumluluğumun daha büyük olduğunu hissettiriyor. Ona da hazırım.
“POLEMİKLER HER SEÇİMİN SOSUDUR”
Polemikler her seçimin bir sosudur. Önemli olan polemiğin makul seviyede olabilmesidir. Anlamsız, can yakıcı gereksiz şeyler olsa da genel anlamda benim için çok kötü ortam değil. Şu anda tematik sunumlarımızı yapıyoruz. Bugün ulaşımla ilgili yaptık. Birinci sıraya bu seçimde önümüzdeki 5 yılın hatta daha sonraki yılların öncüsü olacak bütün konularla alakalı projelerini ya da hazırlıklarını sunan süreç ortaya koyuyoruz. En yakın rakibimizin bizim projelerimizi okuması da açıkçası bizim için keyif. Öylesine projelerimiz halkçı, insanları için, ihtiyaçları için statüde ve akışta ki, temel projelerini bile unuttular. Mesela Kanalistanbul’u ağızlarına alamıyorlar. Sanırsınız ki lillahil Fatiha. Düne kadar ‘yapacağız’ diye hırslı açıklamaların yanısıra bu seçimde unuttular. Genel seçimde de unuttular. Biz bu işin İstanbul için trajik sona doğru gidiş olduğunu anlattık. Halk zaten Kanalistanbul’un ne olduğunu bilmiyordu, öğrendi. Yüzde 70’in üstündeki insanımız ‘hayır kardeşim Kanalistanbul işine karşıyım’ dedi. Şimdi adını alamıyorlar ağızlarına. Milletin gündeminde olmayan en yuvarlak en vasat tarifler. Her proje net. Yok öyle uydurma. 650 bin konut yapacağım vs. Bugüne kadar yapamadığınız, yanına bile yaklaştığınız kavramlar zaten proje değil. Makul projeler zaten bizim açıklamalarımız.”
Ayrıntılar geliyor…